Bugun...


Şemsettin POLAT

facebook-paylas
ESKİ BAŞKALE
Tarih: 26-07-2024 14:22:00 Güncelleme: 26-07-2024 14:23:00


 
 
Başkale, Van ilimize bağlı,Spîrêz Dağının eteğinde kurulu, Türkiye'de rakımı en yüksek yerleşim birimidir. Etrafı Mengene (May), Herevıl,Spîrêz,Lolan, Cilo (Reşko), Mûr ve Zağros Dağları'nın kuzeye uzanan bölümü ile çevrili ,kuzeyden güneye Zap ırmağının geçtiği,Elbak (Ehlêpak) yöresinin merkezidir. Başkale ortaokulunda okuduğum 1956-1959 yıllarında Başkalenin genel durumu şöyleydi:
1.Başkale'nin nüfusu 3.000 civarında idi .100 yakın Yahudi ailesi vardı.Bunlar Kale Mahallesi'nde oturuyorlardı. Dini ibadet yeri olarak bir Kinişteleri vardı. Xaxam denilen bir dini liderleri vardı. Yahudi mezarlığı ,Müslüman mezarlığından ayrıydı. Yahudi çocukları ile aynı okulda okuyorduk. Dinleri ayrı olmasına rağmen onlarla beraber bir arada yaşamak ,Başkale halkının engin hoş görüsünden kaynaklanıyordu. 
Başkalenin en zenginleri Yahudilerdi.Şemêl Güner ailesi ,Mordağay (Murtoxe)ailesi gibi. Müslüman Kürtlerin de en zengini koyun ticareti yapan Mehmet Erez'di.
2.Başkale merkezde bir ilkokul vardı. Okul müdürü İzzet Öztürk idi. Okuduğum ortaokul daha hiç mezun vermemişti. 2. ve 3. sınıflarda birkaç öğrenci vardı.Ortaokula kayıt numaram 30 idi(1.sınıfa kaydedilirken).
3.Okul müdürümüz ve Türkçe öğretmenimiz Dersimli İsmail Demirbilek idi .Son sınıfta Okul müdürümüz ve matematik öğretmenimiz Siverekli Kenan Bulut idi. Okulun öğretmen kadrosu eksik olduğundan ilkokul öğretmenlerinden subay ve lise mezunu eşlerinden,baytardan takviyeler yapılırdı.
4.O tarihlerde Başkale'de elektrik yoktu. Dolayısıyla elektrikle çalışan alet ve edevat da yoktu.Çıra ve gaz lambası kullanılırdı .Yalnız Askeri Mahfelde (gazino) lüks lambası kullanılırdı.
5.Betonarme ev yoktu. Topraktan üretilen kerpiçlerden yapılan toprak damlı evler vardı.Çatılı ev sayılı,çok azdı. Birkaç tane de memur evleri çatılıydı. 
6.Başkale -Van- Hakkari Karayolu asfaltsızdı.Hiç asfalt ,yol yoktu.Bu yollarda çok az sayıda kamyon çalışırdı ,otobüs yoktu.Kamyonun şoför mahalinde paralı torpilli insanlar otururdu ,diğer yolcular kamyonun kasasına binerlerdi.
7. Altı ay sonra kış mevsiminin bitmesi ve karların erimesi üzerine Başkale'ye ilk giriş yapan kamyonun önünde kurban kesilir, halay çekilir ,sevinç gösterileri yapılırdı.
8. Başkale'nin tek eğlencesi yılbaşı gecelerinde büyük bir kıraathanede düzenlenen ve sunuculuğunu Hüseyin'ê Leymun'ênin yaptığı tombala oyunuydu.
9. 21 Mart günü damlarda ve yüksek yerlerde Newroz ateşi yakılırdı.
10. Biz öğrenciler kendi aramızda kurduğumuz iki takımla tatil günlerinde futbol oynardık .Çimsiz topraklı bir arazide kale direkleri ve ağ yoktu .Kale direklerinin yerine büyük taşlar koyardık, futbol ayakkabısı ve formaları yoktu günlük giysilerimizle oynardık .Meşin top yoktu lastik topla oynardık .Hakem de yoktu.
11.Başkale'de foto Niyazi adıyla bilinen bir sulu fotoğrafçısı vardı.
12.Başkale'nin bir tek camisi vardı müftü de Siirt Tillolu Şêx Abdurrahman idi.
13. Küçük bir PTT binası vardı. PTT müdürü Abdi Öztürk idi .Hakkı Yetkin isimli bir tevzi memuru vardı .Evlerde telefon yoktu PTT binası içinde monitörlü telefonla karşı tarafa ulaşılmaya çalışılırdı ,bu iş bazen saatlerce sürerdi .Telgraflar birkaç günde ancak varabiliyordu.
14. Başkale'nin bir tarafında Askeri Piyade Taburu ,bir tarafında da Jandarma Taburu vardı.
15. Bir askerlik şubesi,bir de hapishanesi vardı.
16. Kaymakamlık binası içinde ayrı odalarda faaliyet gösteren Maliye, Nüfus idaresi ,Tapu Kadastro, Baytarlık ve s. gibi kamu kurumları vardı.Bir sıhhiyesi vardı.
17.Doktor yoktu. Eczane de yoktu. Askerliğini Başkale'de yapıp terhis olan Tekirdağlı Doktor İlhan Koçtürk bir muayenehane açıp hastalar için orada ilaç bulunduruyordu.Doktor İlhan Koçtürk'ten sonra İstanbullu Doktor Haydar Berberoğlu hükümet tabiibi olarak Başkale'de görev yaptı.
18. Başkale'de kalorifer yoktu ,teneke sobalarda tezek ve geven yakılırdı .GevenlNedirok deresinden Başkale'ye eşeklerle taşınırdı.
19. Mahmut Acar ve Sıtkı Uçar adında Başkale'de 2 terzi vardı.
20. Niyazi Akturan ve Dirbas usta adlarında iki marangoz vardı. 21. Başkalede 3 berber vardı .Acem Berber Abdullah Şengül ,Necip Akyürek, Abdülkerim Keyifli.
21.Ben ortaokul son sınıfta iken Başkaleli Avukat Hüsnü Ayhan Ankara Hukuk Fakültesini birincilikle bitirerek gelip kendi memleketi Başkale'de avukatlığa başladı.
23.Belediye başkanı Hertoşi (Ertuş) aşiretinden Mahmut Ağa idi.Ondan önceden Mehmet Dicle idi .Dicle ailesinden çok değerli insanlar geldi İçlerinde çok sayıda dost ve arkadaşım da vardı.
24.Televizyon yayını henüz Türkiye'de olmadığından Başkale'de de yoktu.
25.Otel yoktu, sinema yoktu.
26. Susuz ve kapısız birkaç gözlü umumi hela vardı.
27. Xokan köyünden Muho'nun işlettiği bir lokanta vardı.Fasulye ,pilav pişirir ve baklava bulundururdu.
28. Cumhuriyet Bayramı çok görkemli geçerdi.Tören alanında trampet çalan öğrenciler yürüyordu.Askeri bando eşliğinde askerler yürürdü ,başta kaymakam Niyazi Ünal olmak üzere resmi zevatın konuşmaları izlerdi .23 Nisan ve Cumhuriyet bayramlarında öğretmenlerimiz bana şiir okuturlardı. Daha Hesbistan köyü ilkokulu'nda iken öğretmenim Bursalı Nazmi Erol beni Başkale'ye getirip bayramlarda şiir okuturdu.ben ilkokul 3 sınıfta iken yazdığım bir şiirimi halen ezbere bilirim. Cumhuriyet bayramında tören bittikten sonra Resulanıs köyünden Başkale'ye at koşuları düzenlenirdi. Cumhuriyet Bayramı'nda köylülerin büyük bir kısmı Başkale'ye gelip kutlamaları ve yarışları izlerlerdi.
29. 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda okul idaresi Başkale'den Resulanıs köyüne oradan da Başkale'ye durmaksızın öğrenci koşu yarışları yaptırırlardı. Aynı şekilde Gola Xaco'nun etrafında da ödüllü koşular yapardık. Bu yarışların tamamında 1.gelirdim.İkinciliği Melkava köyünden Şükrü Taylan, üçüncülüğü Akinis Köyünden Hacı Ertaş alırdı.Hem bu koşu ve sportif yarışmalardaki başarılarımdan, hem de derslerimdeki birincilik sırasındaki başarımdan dolayı ilkokul müdürü İzzet Öztürk bana "Şemsettin ! sen Başkale'nin medarı iftiharısın" derdi.
30.Bu durumları yakından bilen o zamanki okul arkadaşlarım kimya mühendisi Daştan Erez ve iş adamı Halil Zümrüt bu olayların tanığı olarak yaşamaktalar ve sık sık onlarla görüşmelerimiz oluyor.
31.O günden bugüne çok sayıda arkadaşlarımızı kaybettik. Onlara Allah'tan rahmetler diliyorum ,ruhları şad olsun. Kalanlara da sağlık ve huzur diliyorum.
32.Elbak (Ehlêpak) olarak bilinen, kuzeyden güneye Zap ırmağının geçtiği ve hayat verdiği bu yörenin merkezi Başkale ,dağları, peri bacaları ,yaylaları (zozanları)soğuk sulu pınarları, otlu peyniri, ayran aşı ,(meyîr,gırara devin) ve keledoş yemeği ile ünlüdür.


Bu yazı 26190 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Türkiye'nin en iyi sesi kim ?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI